"Ben Acaba Üvey Anne Miyim?" Sorunsalı



Kaan'a bağırdığım zamanlar Emrah'ın Ayrılamam filminde hasta kız kardeşini almanyaya tedaviye götürcem ayağına evinde iş yaptıran Necla Fide'ye dönüştüğümü hissediyorum. :/

O kadar kızıyorum ki kendime.. Ufacık veledi oyalayacak bişey bulamadığıma, çareyi hep bağırmakta bulduğuma.. Ama unuttuğum bir şey var çocuklar bizi taklit ediyorlar. Anne kızıp bağırınca çocuktan başka bir davranış bekleyemezsiniz.. O da kızdığında sesini yükseltiyor. Bir keresinde bana vurdu. Aşırı bir tepki gösterdim. "Çünkü benim çocuğum bu haddi nereden almıştı? Büyüğe vurulmaz vurulursa boynu tiz kesilirdi!!" O kadar kızdım o kadar bağırdım ve korkuttum ki ondan sonra her sinirlendiğinde kendine vurmaya başladı. Bunun acısı daha çok oturdu içime.

Aslında çocuğum yaramaz bir çocuk değil. ÇOK ŞÜKÜR. Ama ÇOK MERAKLI*

Misal 1: Yemek yaparken yemeği o da karıştırmak istiyor. İzin vermezsem o da beni engellemek için elinden geleni yapıyor. Dolapları karıştırıyor, herşeyi yerlere çıkartıyor vb.. Karıştır dersem yemeği mahvediyor.

Misal 2: Bulaşık makinesini karıştırmak istiyor. Deterjan kapsülleri alıp yuvasına yerleştirmeye çalışıyor.

Misal 3: Altını değiştirirken büyük tuvaletini yapmışsa elleyip bakmak istiyor.

Misal 4: Dolabımdan çamaşırlarımı sürüyerek salona getiriyor. Giymeye çalışıyor.

Misal 5: Yine altını değiştirirken etrafta ne varsa eline alıp bakmak istiyor. Kremleri spreyleri yüzüne sıkıyor. Elinden alırsam ortalığı ayağa kaldırıyor.

Misal 6: Biberonunu ters çevirip yere yazı yazmaya çalışıyor. Hatta "anne Çizz çizzzzimm" diye benden takdir beklerken köteği ya da azarı yiyor.. 

liste uzar gider.


Önce şuna karar vermem gerekiyor: Bu çocuğun uslu olması hiçbirşeyi karıştırmaması demek mi? Yani eğer öyleyse her misafirliğe gittiğimizde, başka çocuklarla oynarken etrafımdan aldığım tek yorum var "MAŞALLAH NE KADAR SEVGİ DOLU VE USLU BİR ÇOCUK."  Uslu'dan kasıt hiç bir şeye dokunamıyor olması. Neyi elleyecek olsa benim gözümün içine bakıyor. Onay verirsem elliyor.

E peki benim isteğim bu mu? Ödlek bi çocuk mu? KESİNLİKLE DEĞİL!

Benim isteğim nerede neyi elleyebileceğini neyi elleyemeyeceğini bilen bir çocuk. Mesela bebeklere haşin davranılmaması gerektiğini, gittiğimiz bir misafirlikte izinsiz bir şeye dokunmaması gerektiğini,
Evde neyi elleyip neyle oynamaması gerektiğini, kendinden büyüklere saygılı olması gerektiğini bilen..

of çocuk daha 17 aylık hayal :(

Evet terbiye gerekli birşey ama ben bağırdıkça çocuk bağırmaya başladı. Ben de ne görürse onu yapmaya başladı.. Bu konuda en büyük pedagoglardan, psikologlardan daha yararlı bir yorumcu varsa onlar büyükanneler. Anneme, kayınvalideme çok güvenirim. Hep aynı şeyi söylüyorlar İnatlaşma. Bağırma! Sanırım kendimi sakinleştiremediğim için bundan sonra bir şey olduğunda ortamdan ayrılmayı deneyeceğim.


Harvey Karp'lar, John Medina'ları boşuna mı okudun hayal? Hadi bakalım biraz kendini geliştirme zamanı.. Gelişim sadece okumakla olmuyor. Gerçekleştirmekle, uygulamakla başlıyor.

Bana şans dileyin. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Orijinal Damla Çikolatalı Yumuş Kurabiye Nam-ı Diğer: Chewy Gum Chocolate Chip Cookies!

Doğal Doğum Şeysi..

Tonalin CLA ve L-Carnitin Kullanımı ile Kilo Verme / Zayıflama