Mutlu Bir Hayal

Polaris deyince aklınıza muhtemelen (tıpkı benim ki gibi) şu model ayakkabılar geliyor olabilir. :) Yaşadığım bir deneyimi anlatmak istedim bu yazı ile. Aslında bir önyargımı nasıl yıkmak zorunda kaldığımı..  Geçen sene izmir'e annemleri ziyarete gittiğimde ayakkabım yırtıldı, ilk işim en yakın mağazaya girip ayağıma bir şey geçirmek oldu. Evet lüks düşünemezdim ayağımda ayakkabı yoktu zira :) Parmak uçlarım kalkık olduğu için her model ayakkabıyı (özellikle burnu aşağı doğru inen babetleri) asla giyemiyorum. İlk gördügüm mağaza polaris oldu.. Girer girmez bu yukardaki model ayakkabıların yan tarafındaki rafta gayet modern, deri, ince yumuşak tasarımlı bir oxford ayakkabı gördüm. Tek kelime ile bayıldım :))) Sizi bilmem ama ben hem marka tutan, hem de takıntılı biriyimdir. Ucuz bir üründe zilyon tane hata bulabilirim. (Burnu şöyle olsaydı, topuğu böyle olsaydı falan gibi) Ama bu ayakkabıda kusur yoktu. Dikim yerleri inanılmaz nizami, derisi yumuşak tas...

  "Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?... " (Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna)